-->

30 Ocak 2013 Çarşamba

1. Dönem Neler mi Yaptık?

Eylül ayında başlayan  okul maceramızın ilk 2 ayı oyun ve eğlenceyle  geçtikten sonra yavaştan yavaştan başlayan  sesleri tanıma ve yazma çalışmalarıyla devam etti. 
Önceleri 2 hafta bir öğrenilen harf(ses) çalışmaları sonraları haftada bire indi. Bizimkiler  sindire sindire, ağır ağır ilerlerken  çoğu  alıp başını gitti. Mesela kuzenleri Tuana gibi çoğu karneleri almadan alfabeyi bitirdi,  haliyle  okumayı da söktüler. 
Sohbetler sırasında hep ortak düşüncemiz  harflerin hafta bir verilmesinin daha sağlıklı olmasından yanaydı. Sonuçta öyle böyle hepsi okumayı sökecek . Bu konuda hemfikiriz de , okumayı erken  sökenler daha hızlı ilerleyip hep bir adım önde olacaklar ya , onu ne yapacağız? Bu açık ilerde kapanır mı ? Nasıl kapanır? Bunları da yaşayıp göreceğiz. 
Burada gene sistemin yanlışlığı devreye giriyor bence! Yeni uygulamayla verilen müfredata uymaya çalışan öğretmenle , kendi bildiğini okuyan öğretmenin arasında ki fark bu aslında. Biz de bu farklı eğitimin uygulamaları ! 
Sonuç itibarıyla bizimkiler son hafta tam bir sıkışıklıkla sesli harfleri tamamlamış oldular. 
İkinci dönemde alfabe  tamamlanır ve okuma yazma işi tam anlamıyla halledilir. Önemli olan bir iki ay sonra bahar gelir ve tadına doyum olmaz  bizim oraların. Eminim bizim öğretmen de doğada, kırda bayırda işler hayat bilgisi dersini falan. Ben de bir oh  derim . İşte budur !!!
Aslında biz ebeveynlerin  de karar vermesi lazım. Çocuklarımız eğlenerek,  çocukluklarını yaşayarak öğrenip mi eğitim almalı, yoksa yarış atı misali mi eğitim almalı? Elbette her anne baba birinci tercihi seçmek ister ; ama sistem de maalesef  buna fırsat vermiyor. Her ne kadar çocuklarımız perişan oluyor , yaşlarını yaşayamıyorlar çok yoruluyorlar diye söylensek te bu çarkın içinden de çıkamıyoruz. 
Amaan her şey   için de kendimizi suçlamayalım  canım! Ne istiyorsak onların iyiliği için istiyoruz! Dimi ama? 

28 Ocak 2013 Pazartesi

Yarıyıl Karnemizi Aldık !

Eveeet ! Yarıyıl karnelerimizi aldık.
Hani göz açıp kapayıncaya kadar geçti diyeceğim; ama hiç diyesim yok valla!
Ne yalan söyleyeyim ben de çocuklarda yorulduk bu tempodan. Belki de ben onlardan daha çok yoruldum :)

Çok şükür ki ; yorgunluklarımızın  karşılığında başarılı karneler yüzümüzü güldürdü.

Mısra' mın anaokullarında  aldığı karneleri saymazsak, bu ilk karnesi...





       Ve bunlarda Buse'min karnesi ve aldığı başarı belgeleri.

 
Bana karne veren yok ama neyse !
Onların karnesi, benim karnem !