Eylül ayında başlayan okul maceramızın ilk 2 ayı oyun ve eğlenceyle geçtikten sonra yavaştan yavaştan başlayan sesleri tanıma ve yazma çalışmalarıyla devam etti.
Önceleri 2 hafta bir öğrenilen harf(ses) çalışmaları sonraları haftada bire indi. Bizimkiler sindire sindire, ağır ağır ilerlerken çoğu alıp başını gitti. Mesela kuzenleri Tuana gibi çoğu karneleri almadan alfabeyi bitirdi, haliyle okumayı da söktüler.
Sohbetler sırasında hep ortak düşüncemiz harflerin hafta bir verilmesinin daha sağlıklı olmasından yanaydı. Sonuçta öyle böyle hepsi okumayı sökecek . Bu konuda hemfikiriz de , okumayı erken sökenler daha hızlı ilerleyip hep bir adım önde olacaklar ya , onu ne yapacağız? Bu açık ilerde kapanır mı ? Nasıl kapanır? Bunları da yaşayıp göreceğiz.
Burada gene sistemin yanlışlığı devreye giriyor bence! Yeni uygulamayla verilen müfredata uymaya çalışan öğretmenle , kendi bildiğini okuyan öğretmenin arasında ki fark bu aslında. Biz de bu farklı eğitimin uygulamaları !
Sonuç itibarıyla bizimkiler son hafta tam bir sıkışıklıkla sesli harfleri tamamlamış oldular.
İkinci dönemde alfabe tamamlanır ve okuma yazma işi tam anlamıyla halledilir. Önemli olan bir iki ay sonra bahar gelir ve tadına doyum olmaz bizim oraların. Eminim bizim öğretmen de doğada, kırda bayırda işler hayat bilgisi dersini falan. Ben de bir oh derim . İşte budur !!!
Aslında biz ebeveynlerin de karar vermesi lazım. Çocuklarımız eğlenerek, çocukluklarını yaşayarak öğrenip mi eğitim almalı, yoksa yarış atı misali mi eğitim almalı? Elbette her anne baba birinci tercihi seçmek ister ; ama sistem de maalesef buna fırsat vermiyor. Her ne kadar çocuklarımız perişan oluyor , yaşlarını yaşayamıyorlar çok yoruluyorlar diye söylensek te bu çarkın içinden de çıkamıyoruz.
Amaan her şey için de kendimizi suçlamayalım canım! Ne istiyorsak onların iyiliği için istiyoruz! Dimi ama?
Aslında biz ebeveynlerin de karar vermesi lazım. Çocuklarımız eğlenerek, çocukluklarını yaşayarak öğrenip mi eğitim almalı, yoksa yarış atı misali mi eğitim almalı? Elbette her anne baba birinci tercihi seçmek ister ; ama sistem de maalesef buna fırsat vermiyor. Her ne kadar çocuklarımız perişan oluyor , yaşlarını yaşayamıyorlar çok yoruluyorlar diye söylensek te bu çarkın içinden de çıkamıyoruz.
Amaan her şey için de kendimizi suçlamayalım canım! Ne istiyorsak onların iyiliği için istiyoruz! Dimi ama?