-->

14 Eylül 2012 Cuma

İLK HAFTA GÖZLEMLERİM

        Şunu anladım ki; ikinci çocuk ta anne deneyimli olduğundan daha sakin ve bilinçli oluyor. Elbette ikincide de heyecanlanıyor, özeniyor ama daha sakin oluyor.
Öncelikle ilkokulda devlet okulunun  tercih edilmesi gerektiğini düşünüyorum. Ben özeli de devleti de deneyim etmiş bir anne olarak devletten yanayım. Tabii ki güvendiğiniz ve içinize sinen bir okul , en önemlisi de öğretmen bulursanız. Seçme şansınız olursa, ne ala! Çok şükür benim seçme şansım vardı. Şu an Mısra'yı okutacak öğretmen geçen sene Buse'yi mezun etmişti. Buse  2 sene okudu Kemal öğretmende. Gerçi o zaman da benim tarafımdan seçilmiş bir öğretmendi Kemal öğretmen. Kendisini bulduğum için çok şanslı olduğumu düşünüyorum. Gerçi bu çocuklarım şansı olsa gerek :) Çocuklar söz konusu olunca işi şansa bırakmam ya, o da ayrı :)
        Çocuklarımın gittiği okul tam da hayallerimi süsleyen tarzda bir okul.  İçinde koca koca ağaçları olan bahçe içinde tek katlı bir okul. Üstelik okul binasında sadece 1  , 2  ve 3. sınıflar var. 5 şubeden oluşan birinci sınıfların mevcudu da 17- 22 arasında değişiyor. Bizim ki 18 kişilik bir sınıf. İnanması zor biliyorum.  Ha! okulumuzun eksikleri yok mu var elbet. Mesela kapalı spor salonu, konferans salonu, bilgisayar odası v.s. yok ama çok da dert değil bence.  Olsa elbette çok iyi olurdu ama benim için de başka artıları var. Mesela dün kardeşimle konuşuyorduk ( Onun kızı da Mısra ile yaşıt.  O da okula başladı.  Benim Tuniş'im dün annesine demiş ki,
''Anne , biz okulda saklambaç oynamak istedik. Ama bahçede saklanacak hiç yer yoktu.'' Çünkü bahçelerinde hiç ağaç yok dümdüz bir okul bahçesi. Yazık kıyamam! Sinir oluyorum ağaçsız okullara, bu kadar zor mu yani her okula ağaç dikilmesi ?
Bizimkiler  bahçede  oyun  oynarken...

 
         Dikkatimi çeken diğer konu ise ;
Mısra'nın sınıfına bakıyorum da , çocuklar o kadar sakin ve huzurlu ki, sanki çocuklar aylardır okula gidiyormuş hepsi öğretmenini önceden tanıyormuş gibi.
Oysa Buse kolejde 1' e başladığında sınıf çılgın gibiydi.  Çocuklar çığlık çığlığa bağırıyor , oradan oraya amaçsızca koşturuyordu. Öğretmen de onları susturmak için daha çok bağırıyordu.  Şimdi ikisi de benim kızım olduğuna göre , ikisinin de ortamını karşılaştırdığım zaman , fark ortada zaten.
İşte bu yüzden de devlet okulu tercih sebebim.
Ama en önemlisi öğretmen. Çünkü çocuk hangi okula giderse gitsin tek muhatabı öğretmen , bütün bir gün birlikte vakit geçiriyorlar.

         Bugün beni çok sevindiren bir olay daha oldu. Bir haftadır merakla beklediğim ders kitaplarımızı aldık . Bütün bir dönem boyunca görmeleri gereken sadece iki kitap var. Bunların da içeriğine bakacak  olursak, 4 yaş anaokulu seviyesi diyebilirim.  En azından Mısra için öyle.  Yani 6-7 yaş çocuğuna bunları veremezsiniz , yazıktır.  Neyse ki öğretmenimiz çok deneyimli ve bilinçli bir öğretmen de gerekeni düşünmüş .  İşte sevindiğim nokta burası. Çocuklara  oyunla da olsa  her türlü bilginin  verilebileceği  konusunda  hem fikiriz....
        Ama ne olursa olsun ben her zaman ki  gibi ek kaynaklar kullanarak  evden takviye yapacağım genede.Buna da kimsenin itirazı olmaz herhalde ?
 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder