Hep kutusunda duran ve sırası pek gelmeyen satranç takımını bu hafta sonu çıkarmaya karar verdik.
İyi ki de çıkardık. Bütün hafta sonu oynadık. Artık ona bir yerde ayarladık. Anladım ki bu tarz oyunlar hep ortada olmalı.
Bu arada Mısra'nın satranç oynayabildiğini , taşları tanıdığını ve hamle yapmayı bildiğini de bilmiyordum . Çok şaşırdım, ne ara öğrendi ?
Evde pek oynamamıştık. Öğretmeni sınıfta yeni başladı öğretmeye. Hatta sınıfa 2 satranç köşesi bile yaptık.
Çocuklar öğrenmiş de, ben bu yaşta satranç bilmediğime utandım valla!
Elimde kitap o şekilde oynadığım halde beni yeniyorlar. Çok kızıyorum; ama çok ta hoşuma gidiyor. Onların başarısı benim mutluluk kaynağım. Ama ''son gülen, iyi güler '' hele bir alışıyım bak neler edeceğim neler , görürsünüz siz!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder